Daha yaşanabilir bir dünya için.

2020’nin yeni umutları ve yepyeni başlangıçları beraberinde getirirken; aynı zamanda bireysel ve kurumsal farkındalıkların da artmasını tetiklemesini diliyorum.

Bugüne baktığımızda; dünyanın büyük sancılar içinde; birçok radikal sorunla yüzleştiğini görüyor; birebir deneyimliyoruz. Küresel ısınma, şehirleşme, yaşlanan nüfus, göçler, tükenen kaynaklar ve ekonomik dalgalanmalarla boğuşuyoruz. Bunlar dünyanın birçok yerinde, birçok toplumsal kırılmaya ve hareketlere dönüşüyor. Üstelik tüm bu temel meseleler, oldukça karmaşık ve çok boyutlu… Sadece devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının ya da akademinin çözmesi mümkün değil. Bireyler, yani tüketiciler; özel sektörden de bu konularda somut ve samimi çözümler bekliyor. Açıkçası bu fotoğraf içerisinde mesleğimizin de samimiyeti her geçen gün daha çok sorgulanıyor. Sadece kurumsal sorumluluk projeleri üreterek bu meselelere gerekli katkıyı yapamayacağımız çok aşikar. Bizim; toplumun, dünyanın sorunlarına somut çözümler getirecek, hedeflerle tayin edilmiş bir yönetişim anlayışına ihtiyacımız var. Rekabet yaklaşımı yerine, işbirliği kültüründe sürdürülebilirlik stratejileri odağında hareket etmeliyiz. Artık bu yaklaşımdan bağımsız olarak mesleğimizi yapmamız; mesleğimizin de hak ettiği itibarı yaratmamızın mümkün olmadığına inanıyorum. Buna paralel; toplumsal etkimizi artıracak sosyal etkisi ölçümlenebilir sürdürülebilir yaklaşımlar, bunun etrafında şekillenen projeler geliştirmeliyiz.

Bugün dünya, sözünü ettiğim temel meseleleri de kapsayan büyük bir dönüşüm yaşıyor. Bu koşullar altında biz de artık iletişim yaklaşımımızın yeniden şekillendiği, işimizin tanımının değiştiği, bu küresel hedefler paralelinde somut iletişim mesajlarının verildiği bir dönemdeyiz.Daha iyi bir gelecek hayal ediyorsak, bu dönüşümün bir parçası olmalı ve hatta iletişimciler olarak değişimin merkezinde yer almalıyız. Söylemin ve algı yönetiminin gücü; yadsınamaz. Daha iyi bir gelecek her zaman doğru ve etkili iletişimle kitleleri yanına çekerek şekillenir. Bu nedenle, dünyanın temel meseleleri hakkında çözüm üretilirken, bu çözümlerin ve uygulamaların doğru söylem ve yöntemlerle desteklenmesi adına biz iletişimcilere herkesten daha fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum. Bu bilinç ve farkındalıkla daha yaşanabilir bir dünya için çalışmak, üretmek hepimizin görevi. Diliyorum ki; yeni yıl daha duyarlı ve farkında olduğumuz, daha somut adımlar attığımız ve inisiyatif aldığımız bir dönemi beraberinde getirsin.

Aslı Alemdaroğlu
KİD Üyesi, Zorlu Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 95. sayısında yayımlanmıştır