Değişimi anlamak

Bugümlerdeki konuşmalarımıza dikkat ederseniz hep değişim ve değişime ayak uydurabilmeye dairler.

Ama yine de düşünmek lazım… Ne kadar konuşsak da değişimi gerçekten içselleştirip ona göre pozisyon alıyor muyuz? Daha da önemlisi değişimin gerçekten de farkında mıyız?

Sektördeki bazı iletişim çalışmalarını gördükçe çok da o noktada olmadığımızı düşünüyorum. Görüyorum ki, hala ağırkanlı, genç iletişimi önemsemeyen yaklaşımlar çoğunlukta. Herkesin ağzında bir sosyal medya lafıdır gidiyor… Sanki yaptığımız işler bir anda sosyal medyada ses getirecekmiş gibi… Ancak o çok takipçili, etkin hesapların nasıl bir dedikasyonla yönetildiğine dair gerçek bir idrak olduğunu da sanmıyorum. İçinde olduğum sektör sebebiyle çok fazla gençle temas halindeyim. Görüyorum ki onların gerçekliği bizim jenerasyondan çok farklı. Sağlık ve eğitim gibi yeni iş alanlarıyla ilgileniyorlar, bireysel gelişimlerine yatırım yapıyorlar.

Kendilerini bir marka gibi yönetiyorlar ve bunu sosyal medya sayesinde çok güçlü bir şekilde yapıyorlar. Büyük, ağırkanlı şirketler yerine start up’larda olmayı seviyorlar. Uzaktan çalışmayı ve gündelik iletişimlerini de sosyal medya üzerinden yapmayı tercih ediyorlar. Okullarının yöneticilerine, sevdikleri sanatçılara hatta devlet başkanlarına bir saniye içinde ulaşıp geri dönüş alıyorlar. Onların bizimkinden bambaşka bir gerçekliğe doğmuş bir jenerasyon olduğunu, bir ağaç uğruna birkaç saat içinde örgütlenebildiklerini unutmamak lazım. İşte böyle bir dünyadan gelen gençlerle nasıl konuşmamız gerektiğini anlamak şart. Benim gördüğüm şu ki ancak bu gerçeği en çok fark edebilen markalar kalıcı olacak.

Aslı Kubilay Yazıcı

KİD Üyesi