Küresel bir sağlık krizi haline gelen COVID-19 pandemisi bireyleri ve toplumları farklı düzeylerde etkiledi. İyi işlediği düşünülen birçok sürecin yeniden kurgulandığı bu dönem, kapsamlı bir değişime sahne oldu. Bu değişim, sadece belli başlı alanlarda gerçekleşmedi; hep birlikte bir sistem dönüşümüne şahitlik ettik. Bu süreçte bilgi, iletişim ve kaliteli içeriğin önemi gibi hiç değişmeyen unsurlar da oldu.
Kanıta dayalı bilginin önemi bir kez daha ortaya çıkarken, zaman zaman pandemiye ilişkin infodemi de yaşandı. Her şeye rağmen bilgi hala en büyük sermaye. Doğru bilgiye sahip olmak kadar, bu bilgiyi kaynaktan hedefe etkin şekilde aktarabilmek de her zamanki gibi önemli. Bu bağlamda iletişim devreye girmekte. Her kriz gibi, pandemi de zayıf ve güçlü yönlerimizi ortaya çıkardı. Bireysel iletişimden aile içi iletişime, kurum içi iletişimden medya ilişkilerine kadar her türlü temasta güçlü olan fark yarattı. İletişimde; güveni, dürüstlüğü, etik ve değer sahibi olmayı, samimiyeti, şeffaflığı, içi dolu olmayı ve anlam yaratmayı olmazsa olmaz sayanlar, iletişim stratejilerinde ani ve mecburi değişiklikler yapmak zorunda kalanlardan olumlu biçimde ayrıştılar.
Pandeminin yükselen yıldızı ise kaliteli içerik üretimi oldu. Kaliteli içerik üretimi, önemli bir yetkinlik olmanın yanı sıra her zaman iletişimin en önemli unsurlarındandı ancak pandemi koşulları, herkesi içerik üretmeye sevk etti. Başı düzenli içerik üretmeye özen gösteren liderler çekerken, dijital platformlar sayesinde kolektif içerik üretimi de dikkat çekici biçimde gelişti. Pandemiyle iyice belirginleşen anlam arayışı, kelimelerle buluşup, beğeni hedefi olmadan içerik üretmemize vesile oldu. Herkes kendinde olanı cömertçe ortaya koydu. Toplumun bazı kesimlerini yalnızlaştıran pandemi, kaliteli içerik üretenler ile seçici olup bu içeriğe erişenleri ise çoğaltıp zenginleştirdi. İletişim ve bilgi paylaşımında sadece tüketici olmamak, üretmek ve bu yolla farklı hayatlara dokunmak mümkün. Posta kutuma düşen birbirinden özenli içeriği hazırlayan sayısız ismin benim hayatıma dokunduğu gibi…
Eren Çelebi
KİD Üyesi
Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 113. sayısında yayımlanmıştır.