Dönüşen Liderlik

İnsan hayatının anlamını üretmeye, amacını ise çalışmaya indirgemek gibi bir niyetim yok. Fakat 21. yüzyılda kabul etmemiz gereken bir gerçek var: Bize doğru da gelse yanlış da gelse yaptıklarımız, kimliğimizi inşa ediyor. Hayat tarzımız, fikirlerimiz, düşüncelerimiz ve davranışlarımız bir bütün olarak var olma sürecimizin parçası. Neredeyse her birey gününün en aktif kesimini çalışarak geçiriyor. Böyle bir düzende kaçınılmaz olarak işimizle kimliğimiz birbirine çokça bağlanıyor. Hal böyleyken mutlu bir hayatın birincil koşulu yaptığımız işi sevmek veya sevdiğimiz işi yapmak demekte sorun görmüyorum.

Yaratıcılığımızı, mutluluğumuzu ve temelde benliğimizi besleyen akış durumu, sevdiğimiz işi yapmaktan geçiyor. Sevdiğimiz “o şeyi” bulmak ise kimilerimiz için daha kolay, kimilerimiz de yıllarca deneme yanılma yoluyla onu arıyoruz. İşini seven veya sevdiği işi yapan bir kişi, şirkete de daha fazla değer katar. Yüksek motivasyon daha yüksek iş verimliliğiyle direkt olarak ilişkili. İşini severek yapan bir çalışan aynı zamanda takım çalışmasına da daha yatkın olur. Amaca bağlılık hissiyle hareket eden ve yaptığına önem veren çalışan, mükemmeli yakalamak adına ekip arkadaşlarıyla ciddi beyin fırtınalarına girmekten haz duyacaktır.

Şirketlerde çalışanların mutlu olması için en önemli unsurlardan birisi onlara rehberlik eden liderler. Bu yeni çağın gerektirdiği beceriler, bir zamanlar liderleri başarılı kılan becerilerin ötesine geçiyor.  Bugünün liderleri hem ekibin tamamı hem de bireysel olarak ‘doğru olanı yapmak’ için iyi karar verme becerisine sahip olmalı. Sürekli değişen teknolojilerin toplumu ve organizasyonlarını nasıl şekillendirdiğini anlamak ve çeşitliliği tüm biçimleriyle kucaklamak için birden fazla neslin dilini konuşabilmeli.

Etkili liderler harika iletişimci ve motive edicilerdir. Çalışma arkadaşlarını harekete geçiren, ekiplerini destekleyen ve başkalarına güven aşılayan tutkulu bireyler. Başarılı bir lider zor zamanlarda dış ve iç paydaşlara güven verirken, işin sağlığını sağlamak için zor kararlar alırken, ekibinin endişelerini empati ve şefkatle ele alabilmesi gerekir. Yönetim gurusu Peter Drucker’ın çok etkili bir şekilde söylediği gibi, “Yönetim işleri doğru yapmaktır; Liderlik doğru şeyleri yapmaktır.”

Arzu Deniz Aksoy 

KİD Yönetim Kurulu Üyesi

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 131. sayısında yayımlanmıştır.