Ercüment Büyükşener ile “Yapay Zeka ile İletişimde Dönüşüm”

Kurumsal İletişimciler Derneği (KİD) üyeleri olarak, 22 Aralık’ta Minoa Pera’da, Ercüment Büyükşener’in kıymetli anlatımıyla “Yapay Zeka ile İletişimde Dönüşüm” başlıklı KİD Connects Meet-Up etkinliğinde buluştuk!

Bu heyecan verici etkinlikte, hızla gelişen yapay zekanın günlük yaşamımıza, iş yapma biçimlerimize ve iletişim dünyasına olan etkilerini konuştuk.

Yapay zeka ve dijital dönüşümün insan ve makine ilişkisine olan etkilerini derinlemesine incelemeyi ve bu süreçte karşılaşılabilecek tehditler ile fırsatları tartışmayı amaçlayan etkinlikte, aynı zamanda, bu değişimlerin toplumsal, kurumsal ve bireysel etkilerini anlayarak bu yeni çağa uyum sağlama yollarını keşfettik.

KİD Connects etkinlikleri kapsamında düzenlediğimiz Meet-Up serisinde, Ercüment Büyükşener ile yapay zekanın riskleri ve fırsatlarını insan, kültür, dijital dönüşüm ve iletişim bağlamında ele aldık. İki saati aşan interaktif sunumdan çıkardığımız önemli noktaları sizinle paylaşmak isteriz.

Teknolojik gelişmeler, iletişim dünyasını temelinden değiştiriyor. Eğitimde “bir sorunun yalnızca bir doğru cevabı var” modelinden, “bir sorunun birçok doğru cevabı olabilir” bakış açısına geçiş süreci yaşanacak. Yapay zeka devrimiyle başlayan bu süreç, doğru soruları sorabilenlerin ve eleştirel düşünceye sahip olanların dönemi olacak.

Hızlı değişime ayak uydurabilmek için öğrenmeyi öğrenmek önemli. Şirket ve teknoloji arasında birey ve toplumun merkezde olduğu bir denge kurmak gerekiyor. Halkla ilişkilerde yeni halk, dijital insan. İnsan ve teknoloji yerine gelecekte dijital insan ve yapay zeka düşüncesi öne çıkacak.

Teknoloji ve dijitalleşmeyi birbirinden ayırmadan ilerlemeliyiz. Şirketler, dijitalleşme süreçlerine odaklanırken kültürlerini atlamamalı. Dijital ve fiziksel unsurlar arasında akıllı bir denge kurmak, toplumun teknolojik gücünü doğru yönetebilen bir akıllı toplum oluşturmak önemli. Nedenselleştirme, toplumun 5.0 versiyonu olan süper akıllı toplum evresinde merkezi bir konumda.

Yapay zeka kullanımında risklerle fırsatların aynı kutuda olduğunu unutmamalıyız. Yapay zekanın her zaman insana ihtiyacı olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Dijital kültür, beklentilerimizden farklı olabilir, bu nedenle insan, kültür, toplum üçlüsüne dikkat etmeliyiz. Yapay zekayı yardımcı zeka olarak görmek önemli.

Teknoloji bir araçtır; amaç insan mutluluğu ve yaşam kalitesidir. Bu devrime adaptasyon, iletişimcilere önemli bir görev düşüyor.

Katılımcıların, yapay zeka ve dijital dönüşümün günlük yaşam ve iş dünyasına etkilerini kapsamlı bir şekilde anlamaları; bu değişimler karşısında bilinçli ve etkin stratejiler geliştirebilmeleri, bu yeni dönemin gerektirdiği beceri ve bilgi donanımıyla kendilerini güçlendirmelerinin hedeflendiği etkinliğimize katılan tüm üyelerimize teşekkür ederiz.